ANASAYFA

ANİ ANTİK ŞEHRİ

Ani (Ermenice: Անի), Kars'ın merkez ilçesinde, il merkezine 48 km uzaklıkta, Arpaçay nehri boyunda bulunan ören yeridir. 961-1045 yılları arasında Bagrat hanedanından Ermeni hükümdarlarının başkenti olmuştur. Kentin adı en erken 6. yüzyılda Gamsaragan sülalesinden Ermeni beylerine ait bir müstahkem yer olarak geçer. Bagratlı I. Aşot 885 yılında Abbasi halifesi ve Bizans imparatoru tarafından “Ermenistan Kralı/Şehinşah-ı Armen” olarak tanınmıştır. Aşot ve oğulları önce Bagaran kentinde, daha sonra Şirakavan'da ve Kars merkezde hüküm sürmüştür. 961 yılında 3. Aşot (953-977) başkentini Ani'ye taşıyarak burada büyük bir kentin inşasına başlamıştır. Kent en parlak devrini 2. Smpat (977-989) ve oğlu Gagik (989-1020) döneminde yaşamıştır. Bu devirde kent nüfusunun 100.000'i aştığı rivayet edilmektedir. 1045'te Bizanslılar Ani'yi zapt edip Bagratlı devletine son verince savunmasız ve huzursuz kalan bölge, 1064'te Selçuklu sultanı Alparslan'a teslim olmuştur. Kent, 1064 yılına kadar Bizans yönetiminde kalmış ve bu tarihte Selçuklular tarafından zapt edilmiştir. Ancak kentte Selçuklu idaresinin kurulmuş olduğuna dair bir belirti yoktur. Selçuklu fethinden kısa bir süre sonra kent ve çevresinin Kürt kökenli Şeddadî beyliğinin yönetiminde olduğu görülmektedir.

Ani'deki Hıristiyan eserlerinin birçoğu 12. yüzyılda yapılmış veya onarılmıştır. Daha sonra kent Celayirli ve Karakoyunlu devletlerinin egemenliğine girmiş ise de, nüfusu ağırlıkla Ermenilerden oluşmuştur. Ani 1319'daki depremde ağır hasar görmüş, daha sonra Timur tarafından ele geçirilerek tahrip edilmiştir. Buna rağmen 1535 Osmanlı-İran savaşında tamamen terk edilinceye dek, kentte bir nüfusun barındığı anlaşılmaktadır. Şehir suru, 8 kadar kilise ve bir cami, Ani'de halen ayakta duran eserlerin en önemlileridir. İki yanı Arpaçay kanyonu ile çevrili olan kentin plato tarafındaki üçüncü cephesi, 10. yüzyıla ait güçlü surlarla korunmuştur. Aslanlı kapı kentin ana girişini oluşturur.

Katedral adı verilen Meryemana kilisesi, 989 yılında, İstanbul'daki Ayasofya'nın kubbesini ikinci kez inşa eden mimar Trtad tarafından inşa edilmiştir. Düşey hatları kuvvetli bir şekilde vurgulayan yapı, etkileyici bir yükseklik duygusu elde eder. Vadi içinde bulunan Dikran Honentz kilisesi 1215 yılında onarılmış ve Ermeni kilise geleneğini gösteren zengin fresklerle bezenmiştir. Fresklerde Ermenilere Hıristiyan dinini getiren Aziz Grigor'un hayatından sahneler görülür. 1020 yılına tarihlenen Abugamir Pahlavuni kilisesi, İslam mimarisinden kaynaklanan ve daha sonraki dönemde Selçuklu mimarisinde sık sık kullanılan özellikler sergiler. 1035 tarihli Amenaprgiç kilisesi dairesel kesitli bir kümbet yapısındadır. 1878-1918 döneminde Çarlık Rusya’sının yönetiminde kalan Ani'de ünlü şarkiyatçı Nikolai Marr yönetiminde arkeolojik çalışmalar yapılmış ve bir müze kurulmuştur. Daha sonraki yıllarda askeri yasak bölge kapsamında kalan ören yeri uzun süre bakımsızlığa terk edilmiştir.



                                                                                                                                                              LAZURİ