ANASAYFA

MUHAMMED ABDUH

Muhammed Abduh, Mısırlı eğitimci, hâkim ve reformcudur. Çağdaşlaşmacı İslamcılığın kurucusu kabul edilir. 1849 yılında aşağı Mısır’ın bir köyünde dünyaya geldi. Bir hafız tarafından eğitildi. 13 yaşına geldiğinde Mısır’ın ikinci büyük eğitim yeri Ahmedi camiinin Kuran kursunda medrese eğitimine başladı. Kısa bir süre sonra okulu terk ederek evlendi. 1866’da Kahire’de bulunan El-Ezher’e kayıt oldu. Burada mantık, felsefe ve gizemcilik öğrenimi gördü.

1872’de Cemaleddin Afgani ile tanışarak öğrencisi oldu. Risalat al Tavhid ve Tefsir al Manar adlı eserinde açıkladığı görüşleri, Afgani etkisi ile yaklaştığı İbn Teymiyye görüşlerinin etkilerini taşıdı. Afgani’nin etkisi altında gazetecilik, siyaset ve mistik ruhaniyetçilikle ilgilendi. Abduh, Afgani’den Mısır’ın ve diğer İslam ülkelerinin sorunlarını ve batıdaki bilimsel ve teknolojik ilerlemenin nedenlerini öğrenmeye çalıştı. 1877’de, El-Ezher’den aldığı derece ile ulema sınıfına dahil oldu ve aynı medresede mantık, teoloji ve etik öğretimine başladı. 1878’de Darül Ulum Medresesine tarih profesörü olarak ve Hidiv Dil Okuluna Arapça öğretmek üzere olarak atandı. Devletin resmi yayın organı Vaka-i Mısriyye’ye editör ve şef olarak atandı. Kendisini Mısır toplumunu bütün açılardan yeniden biçimlendirmeye adadı. Rüşvet, batıl inanç ve zenginliğin lüks yaşamını eleştirdi.

Abduh 1879’da El Ezher’deki işinden azledilince köyüne döndü. Ülkedeki İngiliz kontrolü nedeni ile Mehmet Ali Paşa hanedanının 6. hükümdarı Hidiv Tevfik Paşa’ya karşı başlatılan Urabi ayaklanmasına verdiği destek gerekçesi ile 1882’de sürgüne gönderildi. Lübnan’da birkaç yıl kaldı. 1884’te Paris’e giderek akıl hocası olan Afgani ile buluştu. Paris’te Urvatül Vüska isimli gizli bir cemiyet kurdular. Görüşlerini yaymak üzere de ihtilâlci bir dergi çıkarttılar. 1885’te Beyrut’a döndü. Burada Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlığı bir araya getiren dernekler kurdu. Osmanlı idaresinde bulunan Beyrut’taki faaliyetleri zararlı görülerek ülke dışına sınır dışı edilmesi üzerine 1888’de Kahire’ye döndü. Mısır’a döndüğünde mesleki yükselmesine başladı. 1889’da Kahire müftüsü yapıldı ve ölümüne kadar bu görevde kaldı. 1890’da Mısır’da bulunan ilk derece mahkemelerinin yerel kürsüsüne hâkim olarak atandı. 11 Temmuz 1905’te İskenderiye’de vefat etti.

Abduh’un en önemli eseri kabul edilen Tefsir El Manar, 12 cilt halinde Reşit Rıza tarafından 1927 yılında bastırıldı. Abduh, İslam dünyasında kadın erkek eşitliğinin sağlanması ve çok eşli evliliklere karşı çıkması ile de bilindi. İrade, akıl ve ahlâk konularında açıkladığı görüşleri Mutezile görüşlerine yakın bulunur. Muhammed Abduh, modernizm ile İslam’ı bağdaştırmaya gayret gösterdi. Abduh, kendisinden sonra Mısır’da yetişen ve görüşleri diğer Arap ülkelerine de yayılan selefi yorumcuların etkilendiği kişilerden biri olarak kabul edildi.



                                                                                                                                                              LAZURİ