ANASAYFA

DOĞALGAZDA RUSYA BAĞIMLILIĞI

Rus gazına bağımlılık, Avrupa’nın bazı ülkelerinde çok yüksek düzeylere ulaştı. Rus gazının toplam gaz tüketimine oranı, Türkiye’de yüzde 63.7 olarak hesaplandı. Almanya’da yüzde 37.8 olan bu oran, Yunanistan’da yüzde 79.1’e, Finlandiya ve Baltık ülkelerinde yüzde 100’e çıkıyor. Belçika’da ise bu oran yüzde 1.2 gibi çok düşük bir düzeyde bulunuyor.

Türkiye’de yüzde 63.7’ye ulaşan Rus gazına bağımlılık oranının, Hollanda’da yüzde 6, İsviçre’de yüzde 10.8, Fransa’da yüzde 25.3, İtalya’da yüzde 26.3, Polonya’da yüzde 42.5, Slovenya’da yüzde 50.9, Avusturya’da yüzde 65.7, Macaristan’da yüzde 65.9, Çek Cumhuriyeti’nde yüzde 74.6 ve Slovakya’da yüzde 97 olduğu belirtildi. Avrupa Birliği ülkelerinde tüketilen doğalgazın yüzde 51.3’ü ithal ediliyor. Rusya, AB’nin ithal ettiği doğalgazın yüzde 32.7’sini karşılarken, Norveç yüzde 29’unu ve Cezayir de yüzde 25.2’sini karşılıyor.

Ülkeler arasındaki ilişkilerde “daimi dostluklar” ve “daimi düşmanlıklar” değil, “daimi menfaatler” rol oynar. Türkiye ile Rusya’nın da karşılıklı çıkarlarının bugünkü gibi var olması ve bir denge içinde ilişkilerin geliştirilmesi gerekiyor. Türkiye transit ülke olarak, Avrupa’dan İsrail’e kadar Rus doğalgazını taşıyacak yeni projelerle gelir elde etmelidir. Enerjide kaynak çeşitliliği oluşturularak gaz ve özellikle Rus doğalgazı kullanım oranı uygun düzeye indirilmelidir.

İran, Azerbaycan, Cezayir, Nijerya, Mısır ve Türkmenistan gibi ülkelerden yapılacak doğalgaz alımları ile stratejik denge kurulmalıdır. Türkiye, “dengeli enerji kaynakları oluşturma politikası” kapsamında, güneş enerjisinden rüzgar enerjisine, termik santrallerden hidroelektrik tesislerine, nükleer enerjiden jeotermal enerjiye kadar bütün enerji kaynaklarından azami ölçüde istifade etmelidir.



                                                                                                                                                              LAZURİ